bugün

entry'ler (317)

vintage ile retro arasındaki farklar

annenin çocukuğundaki evinden kalma bir dönem stilini yansıtan masayı alır, olduğu gibi kullanırsan, yada orjinal cilasını yaptırıp kullanırsan, Vintage bir parça kullanmış olursun. Ama masayı alıp, üzerine, kırmızı parlak lake boya ve cila yaptırırsan, bu parça artık. Retro dur. Yani geçmişten gelen bir tasarımı, günümüz materyali ile yeni bir şeye dönüştürmek, yahut. Geçmişe gönderme yapan, yeni bir üretim retrodur. Masa anneannenin annesinden kalma, ve döneminin, iyi ve az bulunan bir örneği ise, yani zamanında da değerli ise, antika olur. Zamanında değerli olmayıp, bir dönem stilini yansıtmıyorsa sadece eskidir... Yani Vintage demek sadece yakın zamanlı eski demek değildir. Bir dönemin stilini net yansıtamalıdır. Retro eskinin yeni üretimi değildir. Günümüz çizgisinin, geçmişe göz kırpmasıdır. Antika da 100 yıldan eski demek son derece, eksik hatta yanlış bir tanım olur.

esprinin kültür ile doğru orantılı olması

Kültürle beslenen parlak zekadan, çıkanı en iyisidir.

recep tayyip erdoğan sevdalısı

Kayıtsız Şartsız, Kula kulluk etmeleriyle bilinirler...

kemal öztürk

Anlattıklarına kendi bile kanmayan, bunuda vücut diliyle, Köşeye sıkıştığında saçmalama üstüne saçmalamasıyla, aşırı derecede belli eden kişi. Şuursuzca savunduğu kişiden, çok şey öğrenmeli...

mehmet barlas

Bu kadarda, yalanmaz ki arkadaş. Utanmadan sokakta nasıl yürüyeceksin sen... Suratına tükürsen, tükürüğüne yazık...

yazarların şu an dinlediği şarkılar

Gaye Su Akyol " Biliyorum "

ben bu yazıyı sana yazdım

Kimse, görmek istemeyen kadar kör.. kimse, duymak istemeyen kadar sağır olamaz. Eşşek degilsen anlarsin...

levendiz

2 hafta onceden rezervasyon yaptirmama ragmen son gun ogleden sonra arayip,tuvaletlerimiz tasti. Bu aksam musteri alamiyoruz. Diyerek bana bir ilki yasatmis mekandir. Ustelik 2 kisi ucretini kapora almadan rezervasyon bile yapmiyorlar. Sonrasinda ogreniyoruz ki mekani dolduramadigi aksam musterileri arayip cesitli mazeretler uydurarak, rezervasyonlari iptal ediyorlar.

survivor

Daghan yine sadece cene kaslarini kullanarak dötü kurtardi.

spartacus war of the damned

Soyleyecek bir sey bulamiyorum. Bir finalde salya sumuk agladim. Bununda ustune bir dizi cikarmi ? tahmin etmiyorum... 3. Ve son sezon basindan sonuna tempoyu dusurmeden ilerledi. Her bolum ayri heyecandi. Ama bu son bolum zirveye cikartti beni. Kalbim ogle hizli carpti. Ogle icine girdim ki sahnelerin, bir kac defa durdurup, nefes almaya ve bunun bir dizi oldugunu bu kahramanlarin bundan 2084 yil evvel öldügünü kendime hatirlatmaya ihtiyac duydum. Zira kalp krizi gecirebilirdim. Tabii 3 sezondur ölümsüz gibi gorunen her badireyi bir sekilde atlatan Spartacus un ölümü de bana feci koydu. Onu da itiraf etmeliyim. ne bileyim tarihte madem akibeti belli degildi. Burda da keske seyircinin hayal gucune biraksalardi. Yagmur getiren, yagmurla gitti. Ayrica tadinda birakma meselesine katilmakla birlikte, hala tadi damagimizda oldugundan, en az 2 sezonluk daha malzeme vardi sanki, üstelik sezon en az 13 bolum olmali, produksiyonu masrafli film tadinda bir yapim oldugundan 10 bolumluk sezonlarla olayi bitirdiler. Yani sanki son bolum birden hizlica toparladilar gibi hissettim. Oyunculuklara gelince coklari gibi Andy nin yoklugunu baslarda hissettimse de, Liam Mcintyre in hakkini yememek lazim. Bu sezon isin altindan cok basarili bir sekilde kalkti , ve iyi bir Spartacus oldu. Finalde beni aglatti. Neyse cok sizlandim ama uzun sure buyuk bir bosluk hissi olusacak gibi. Bizim sozde dizi ekipleri de izleselerde yaptiklarindan utansalar artik diyorum...

alev alev

ATV ye de bu dizi yakışır. Uçurumu yayından kaldır.bu kepazeligi yayına ver bravo valla.

kumral ada mavi tuna

Lisedeyken okuyup,ileride kızım olursa ada,oğlum olursa Tuna, ismini koymaya karar vermiştim.

arap kadını

Turk dizileri seyrederler.

hermitaj

Dogrusu ermitaj olan, rusya’nın saint petersburg şehrinde yer alan bir sanat ve kültür müzesidir.
dünyanın en büyük ve eski müzelerinden olan ermitaj müzesi, 1764 yılında çariçe ii. katerina tarafından kurulmuş, ancak 1852 yılında kamunun hizmetine açılmıştır. yaklaşık 3 milyon sanat eserinden oluşan müzenin koleksiyonunun çok az bir kısmı sergilenebilmektedir. ermitaj müzesi dünyanın en büyük resim koleksiyonuna sahiptir. müze en çok tablo koleksiyonu bulunması nedeniyle guinness rekorlar kitabında yer alır.

aylık 150 tl nafaka alan kedi

Kediyi adam almıştır kesin.sorumluluğunu da kadına birakmistir

uçurum

Memlekette , töre aşiret, aga maga imkansız ask,birbirlerini yanlış anladıklarından, yüzyıl bir araya gelemeyen salak aşıklar olmayınca, olmuyormuş arkadas. Bu reyting cihazları kimlerin evindeyse, televizyonda seyredecek bisey bırakmadılar.uçurum da bunun son ornegi. Dogrudan bize sizin kafa bu kadarına basmaz , huzur sokağı, cocuklar duymasın izle otur aşağı diyorlar ben bunu anladım.

atv

Hasbel kader yayınladığı bir kac senaryosu sağlam diziyi de özenle yayından kaldırmayı başaran,(uçurum) gitdikce gotuye giden tv kanalı.

aşk

Eski bir yalan, Adem'le Havva'dan kalan...

benim için cinsellik her zaman ikinci plandadır

Ardından, once iç güzelliğe önem veririm. Paranin ne önemi var mühim olan insanlık. Gelir.

kuzguncuklu fazilet

savaş, büyük bir çoğunluk için yıkım demektir. ama bazıları için bulunmaz bir fırsata dönüşebilir. tüm dünya 1940 lı yılların başında zor günler geçirdi. savaş her ülkeye büyük acılar getirdi. ülkemiz bu savaşın içinde aktif olarak bulunmasa da acıdan payını aldı. varlık vergisi 1941 - 1943 arasında ülkemizin en önemli konusuydu. yokluk her şeyi belirliyordu. her şey karneye bağlanmıştı. bu acı günlerde bir de “varlık vergisi” ile tanıştık. vergisini ödeyemeyenlerin aşkale ye sürgün edildiği günlerde, birileri bu krizi fırsata çevirmeyi bildi. i̇şte, kuzguncuklu fazilet bu fırsatçılardan biri.. kazanç için her yolu mubah bilen bu kadın, ne namuslu vergi tahsil memuru kocasını, ne oğlunu, ne de gencecik üvey kızını düşünüyor. onun düşündüğü tek şey vergisini ödeyemeyenlerin haraç mezat satılan mallarını ele geçirmek.